Günün birinde yaşlı bir yazar, deniz kıyısında dolaşırken uzakta bir çocuğun dans ettiğini görür. Ona doğru hızlıca yürümeye başlar. Yaklaştıkça onun dans etmediğini, sürekli olarak yere eğildiğini ve sonra denize birşeyler fırlattığını farkeder. Çocuğa yaklaşıp "Neden deniz yıldızlarını denize fırlatıyorsun? diye sorar. Çocuk, güneşin yükseldiğini ve dalgalarında uzaklaştığını söyler. Eğer deniz yıldızlarını denize fırlatmaz ise öleceklerdir. Yaşlı adam uçsuz bucaksız kumsala bakar ve "Bütün sahil deniz yıldızı ile kaplı, bunu yapman ne farkettirecek, neden uğraşıyorsun?" diye tekrar sorar. Çocuk eğilir bir deniz yıldızı daha alır ve denize fırlatır, ardından "Bu deniz yıldızı için fark etti bile." diye yanıt verir. Yazar daha sonra evine döner ve çocuğun söylediklerini düşünür hep. Sonra kalkar ve çocuğun yanına gider. Günün geri kalanını deniz yıldızlarını denize fırlatarak geçirir. (The Star Thrower~Loren EiseleyT Çeviren:Tülay Akaoğlu)

Bizim için de bütün çocuklar bir deniz yıldızı gibidir. Her biri farklı, her biri anlamlıdır. Bu yüzden eğitim felsefemiz bireysel farklılıklara dayalıdır. Etkinliklerimiz bu yaklaşımdan yola çıkarak hazırlanır. Etkinliklerde çocuklarımızın dünyayı anlamaları, yaşadıkları ile bağ kurmaları, karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmeleri, doğru seçim yapabilmeleri ve sosyal ilişkiler kurabilmeleri amaçlanır. Duygusal ve fiziksel gelişimlerini destekleyen, yaratıcı yönlerini ön plana çıkaran bir sistem benimsenir. Herşeyin temelinde de sevgi ve hoşgörü yer almaktadır.